esref tekstil_evteks_201504Marka olmak ve Biz,

Uzun süredir üzerinde yazmak istediğim bir konuyu izninizle şimdi sizlerle paylaşmak isterim, konumuz, Markalaşmak.

Herkesin istisnasız bu konuda dar yada geniş açıdan bakılacak fikirleri vardır mutlaka ama gerçekten markalaşmanın ne demek olduğunu biliyor muyuz?. Daha ilkokul yıllarımızda bize öğretilen veya öğretilmeye çalışılan felsefenin altında yatan enerji aslında Ülkemizin yerli ürünlerini önemsemek ve bunları öne çıkarmak düşüncesiydi. Peki biz ülke olarak bu konuda ne kadar başarılı olabildik. Cevabını hepimiz biliyoruz, olması gerekenin bir hayli altında bir yerdeyiz maalesef.

Yerli ürün kullanmakla başlayacak düşünce sistemini çok az hayata geçirdiğimiz gibi, bir çok sektörde büyük emekle ürettiğimiz ürünleri Markalaştırmakta da maalesef başarılı olamadık. Elbette burada hak ettiği değeri alan veya bu aşamaya gelmeye çalışan Markalarımızı saymıyorum, bir seferde aklımıza gelecek büyük markalarımız var, ama sanırım onlarda kısaca sayacağımız kadarlar.

Bir bütün olarak toplumumuza sinen sadece üretip başkasına teslim etme mantığı, uzun sürede sizi esir alan ve taklitlerini yapmaya iten bir Bumerang oluyor sadece.

Sektörümüze indirgediğimizde, makinalarda üretilen değerlerin pazarlanması ve bunların Markalaştırılmasına harcanan emek diğer kalemlere göre oldukça düşük. Yurt dışında yaptığınız toplantılarda sanırım ilk size söylenen şey, ‘’bana bu ürünü üretebilir misiniz’’ sorusudur? Keşke söylenen ‘’ biz Sizin markanızı almak istiyoruz’’ olsaydı ..

Sanırım bir örnek derdimizi anlatmaya yeterli olur, beşikler diyarı ve kültürler merkezi anadolu’nun içinden çıkan bir değerli edebiyatçımızın aldığı Nobel ödülü veya Dünyaca ünlü bir kulüpte oynayan yetenekli bir futbolcumuzu sürekli konuşuyor olmamız bile 80 milyon insanın yaşadığı ülkemiz adına kısmi bir hayal kırıklığı

Bu arada yinelemek isterim ki, büyük gayretlerle Marka olmuş bütün firmalara ve değerlere sadece saygı duyabilir ve destekleyebiliriz, ama daha yüzlerce marka çıkaracak potansiyelin bu kadar durağan seyretmesi ve bunun için hala bir şeyler yapılmaması üzücü.

Ev Tekstil sektöründe ise şahsımın bu kısa sayılabilecek yıllarında bile gözlemlediği, Asıl Ana üreticilerin bu kaleyi kazanmak için kendilerini çok yormadıklarıdır.Firmamın da dahil olduğu Toptancı Grubunun kendi ısrarlarıyla Markalaşmaya çalışması da emin olun ki dünya çapında bizim aradığımız cevap olmayacaktır.

Sürekli şikayet edilen, taklit, kopyalama ve sadece tüketimi teşvik edecek (!) ucuz ürün üretme mantığının yeni çağda uluslararası ticarette hiçbir geçerliliği olmayacaktır.

Mutlaka bu açığımızın farkında olmalılar ki sektörümüzün değerli yönetici ve sermaye sahipleri, zaman zaman konferans ve toplantılarda onlarda dile getirmeye çalışıyorlar, fakat devlet ile entegre bir planın parçası olarak bunu sürdürmek nispeten başarı için çare olabilir.

Diğer ülkelere gittiğimizde özellikle kendi sektörümüzde bazı yabancı markalar ile sürekli karşılaşmak sahiden sizi üzmüyor mu ? ben üzülüyorum..

Bir yerde üretim varsa Markada olmalıdır, ve bu sizin kendi ülkeniz veya yakın ülkeler ile sınırlı olmamalıdır.Dünya çok küçüldü ama, Rakiplerimiz büyük. Esen kalın..

Bülent Kemaloğlu

18.11.2016

KAYNAK:Perdesaticilari.com